Kemoterapi ve Saç Dökülmesi
Madrid, İspanya’da bu yıl gerçekleştirilen Avrupa Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunulan göğüs ve over kanseri olan kadınlar üzerinde yapılan bir çalışma, kemoterapi ile ilgili endişe verici yan etkilerin algılanışının 1980’ler ve 1990’lardan bu yana oldukça azaldığını gösterdi.
Saç dökülmesi tüm zamanların en çok huzursuzluk duyulan kemoterapi yan etkilerinden birisidir. Hem hastalar hem de aile yakınları için önemli bir kaygı kaynağıdır. Bulantı ve kusma gibi hastayı fiziksel olarak ciddi etkileyen yan etkiler ise artık 1980’li ve 1990’lı yıllarda olduğu gibi hasta ve hasta yakınlarının gündeminde değil. Almanya EssenMitte Kliniği, Jinekoloji ve Jinekolojik Kanserler Departmanı’nda görevli Uzman Hekim ve Baş Araştırmacı Beyhan Ataseven, 1980’li yıllardan bugüne yapılan kemoterapi ile ilişkili yan etkiler ve bunların hastalara etkisi ile ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
“2002 yılına geldiğimizde yeni analizlerle yeni veriler toplamak ve görüşme formatında güncelleme yapmamızın zamanının geldiğini düşündük. Yaşam koşulları değişmişti ve beraberinde verilen kemoterapilerin yanı sıra yan etkileri yönetmek için yeni destekleyici tedaviler başlamıştı. Doktorlar olarak, hastalarımızın neye önem verdiklerini bilmek önemliydi”
Dr Ataseven ve ekibi yeni planladıkları kemoterapi öncesinde, sırasında ve sonrasında hastalarla 3 ayrı görüşme yaparak detaylı olarak analizini yaptıkları anketle, yalnızca göğüs (N = 95) ve over (N = 46) kanseri hastalarına odaklandıklarında sonuçların aynı konuda daha önce yapılan anketlerden farklılık gösterdiği sonucuna ulaştılar. Kemoterapi planlanan ya da kemoterapi gören 141 hasta, fiziksel ve fiziksel olmayan yan etkilere sahip 2 gruba ayrıldı ve bu hastalara anket yapıldı. Hastalar her grupta en yüksek oranda karşılaştıkları 5 yan etkiyi seçtiler ve önem derecelerine göre sıraladılar.
“Bir yandan bulantı ve kusma gibi yan etkilerin artık hastalar için büyük bir endişe kaynağı olmadığını bulduk. Bu sonucu, olası semptomlar için gelişen etkili modern destekleyici bakımın bir sonucu olarak açıklayabiliriz. Öte yandan, saç dökülmesinin ise, tedavi başlangıcındaki hastalar için en zor ve çözülemeyen bir sorun olarak kaldığını gördük. Diğer yandan zaman ilerledikçe, hastalar saç dökülmesine alışmakta ve diğer yan etkileri ön planda tutuyorlar” diyor Dr. Ataseven.
“Hastalarda tüm kemoterapi süreci boyunca, uyku bozukluklarının, baş ettikleri en zor yan etki olduğunu ve süreç uzadıkça bu durumun arttığını gördük. Anksiyetenin ise hastaların eş ve aileleri için önemli bir endişe kaynağı olduğunu ve tedavi boyunca sürdüğünü gördük”
Dr Ataseven, bu bulguların hastaların bakım kalitesinde iyileşmeye yarar sağlayacak önemli bilgiler sağlayabileceğini söyledi.
“Terapilerimizi iyileştirmenin yollarını aramamız gerekir. Örneğin uyku tableti reçetelemek uyku rahatsızlığını hafifletebilir. Bugüne kadar, bu rutinimizin bir parçası değildi. Ayrıca, bulgularımız, hastaların sosyal kaygıları ve aile ile ilgili sorunlarını ciddiyetle ele almak için psikolojik desteğe ihtiyaç duyulduklarını ortaya koymuştur”
“İki farklı kafa derisi soğutucu cihaz ABD’de saç dökülmesi için FDA tarafından onaylandı, ancak bu ne yazık ki “küresel bir çözüm” değil.” diyor Dr. Ataseven.
Orijinal makale: Patients’ Chemotherapy-Related Side-Effect Concerns Have Evolved, But Hair Loss Remains Significant, Phoebe Starr, The Oncology Pharmacist E-Jounal.
Yrd. Doç. Dr. Ahmet Sami Boşnak