UKÜ’lü Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Ertan Akün, uydu görüntülerine göre sızıntının deniz yüzeyini kaplama alanının 1000 kilometrekareye ulaştığını belirtti
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Programı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ertan Akün, Suriye’nin Baniyas kentindeki rafineriden sızan yaklaşık 15 bin tonluk petrolün rüzgarın etkisiyle Doğu Akdeniz’de ilerlemeye devam ettiğini anımsatarak, bu sızıntının Karpaz kıyılarına ulaşma zamanı ve ulaşım noktasını ise rüzgarın yönünün belirleyeceğini kaydetti.
Özgül ağırlığının düşük olması nedeniyle sızıntının deniz yüzeyinde hareket ettiğini de ifade eden Akün, “Uydu görüntülerine göre sızıntı Karpaz yönünde ilerlemeye devam ediyor” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Akün, sızıntının deniz yüzeyini kaplama alanının önceden 25 kilometrekare olarak belirtildiğini ancak yeni uydu görüntülerine göre bu alanın 1000 kilometrekareye ulaştığını da sözlerine ekledi.
Yapılan açıklamaların uygun nitelikte gemilerle ulaşacak sızıntının deniz içerisinde kontrol altına alınacağı yönünde olduğunu ifade eden Akün, “Ancak bunun gerçekleşememe olasılığı da vardır” şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Akün, sızıntının Karpaz’a ulaşması durumunda kıyılara yayılabileceğini aktararak, “Önceden Kalecik’te de yaşandığı üzere, bunun Baniyas kıyılarındaki güncel görünümün bizde de oluşabileceğini gösteriyor” ifadesini kullandı.
Çevresel zararın gerek kıyıları gerekse de denizdeki yaşamı tehdit edeceğini kaydeden Akün, “Petrol denizde yüzeyi kapladığı için ışığın ve havanın suyun alt katmanlarına geçişi engellenir ve oksijen azlığında oksijen solunumu yapan canlılar yaşayamaz ve toplu ölümler yaşanır” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Akün, petrolün aynı zamanda deniz kuşlarının kanatlarına yapışacağı için aynı şekilde etki gösterip ölümlere yol açabileceğini de dile getirerek, “Ekonomik beklentilerimizden olan turizm faaliyetlerini durma noktasına getirebilir” ifadesini kullandı.
Denizel ortamda kullanılabilecek farklı yöntemler olduğunu işaret eden Akün, “Örneğin yakma, bariyerle çevirme, su köpüğü ve kimyasal madde kullanımı, çöktürme ve mekanik temizleme yöntemleri kullanılabilir. Ancak temizleme başarısı sızıntı yayılımının miktarına, gemi sayısına, rüzgar şiddetine ve diğer bazı parametlere bağlı olup, mevcut durumda başarı şansı ne yazık ki düşük görünüyor” bilgisini paylaştı.
Ertan Akün, kriz yönetiminin önemli bir alternatif olarak karadaki mücadelede yer alması gerektiğini belirterek, “En kısa sürede buna yönelik ekip, ekipman ve malzeme ihtiyacının belirlenip temin edilmesi ve alarma geçilmesi önemli. Gerekirse, bu konuda deneyime sahip şirketlerle de iletişime geçilebileceği gibi, Türkiye’nin katkılarına ek olarak uluslararası yardım da talep edilebilir” açıklamasında bulundu.