HIV ile yaşayan bireylerde damgalama
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ufuk Kaya dünyada sayısı hızla artmaya devam eden HIV’ye toplumlarda korku, ön yargı ve damgalama gibi tepkiler verildiğini aktararak, “Damgalama, Etiketleme veya Stigmatizasyon; ön yargılar nedeni ile etkilenen gruba karşı gösterilen davranışların bütünüdür. Bu davranışlar ayrımcılık ve kabul edilmezlik boyutları ile görülmektedir” dedi.
HIV’nin İmmün Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olarak adlandırıldığını ve AIDS’e (Edinilmiş Bağışıklık Sistemi Bozukluğu) yol açan ve bazı kanser türlerine karşı insan vücudunu zayıf hale getiren durumlara sebebiyet veren bir hastalık olduğunu söyleyen Kaya, “Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre HIV şu ana kadar 40.4 milyon ölüme neden oldu. 2022 yılı sonu itibari ile dünyada 39 milyon bireyin HIV ile yaşadığı (tanılanmış) ve aynı yıl 1.3 milyon yeni tanının koyulduğu da biliniyor” ifadesini kullandı.
Kaya, bu hastalığa yönelik damgalama davranışlarını toplumun tüm kesimlerinde görülebildiğini işaret ederek, bu damgalamanın profesyonel sağlık meslek gruplarında dahi görülebildiğinin altını çizdi.
Damgalama nedeniyle HIV ile yaşayan bireylerde birçok olumsuz problem ortaya çıktığına dikkat çeken Kaya, “Bunlar arasında anksiyete, barınma gereksinimi, depresyon, güvensizlik, intihar düşüncesi, intihar girişimi, kaygı, korku, mesleki kısıtlılık, sağlık hizmetlerinden etkin yararlanamama, seyahat kısıtlılığı, sosyal destekte azalma, soyutlama, suçluluk, utanma ve yaşam kalitesinde düşme yer alıyor” bilgisini paylaştı.
Kaya, damgalama durumunda sosyal desteğin büyük önem taşıdığını da kaydederek, “Bununla beraber bireylerin haklarını savunacak, koruyacak stratejilere ihtiyaç duyuluyor” şeklinde konuştu.
Damgalamaya karşı en etkili yöntemin eğitim olduğunu söyleyen Kaya, “Okullarda öğrencilere halk sağlığı eğitimleri kapsamında bilgilendirme yapılmalıdır. Bu tür eğitimlerin olumlu sonuçlar ortaya çıkarması ve insanların bakış açısını daha pozitif hale getirilmesi sağlanabilir. Unutulmamalıdır ki HIV sadece tıbbi değil, aynı zamanda insan hakları sorunudur” dedi.