DEHB’li çocuklar ve Covid-19 süreci
UKÜ Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağla Gür, uzaktan eğitim sürecinin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı alan çocukların akranlarına oranla çok daha zorlandıklarının altını çizdi. Gür, “Çoğunlukla ders içerikleri çocukları uyarmıyor dolayısıyla da zaten kısa olan dikkat süreleri nedeniyle ders dinlemeleri zorlaşıyor” dedi.
Koronavirüs salgın sürecinde DEHB tanısı konan çocukların eğitimsel ihtiyaçlarının aksatılmamasının önemli olduğunu kaydeden Gür, çocukların başıboş bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Doç. Dr. Gür, DEHB’li çocukların bilgisayar, tablet ya da cep telefonlarında uzun süre zaman geçirmelerinin dikkatlerinin daha da dağıtığını aktararak, “Online oyunlarda ya da çizgi filmlerde uyarıcı efektler ve canlı renkler çok fazla kullanılıyor, sahneler sürekli değişiyor, sürekli olarak çocukların dikkatini çekecek uyaranlar sunuluyor. Bu da tüm çocukların uzun süre bu ortamlarda kalma isteğini tetikliyor hatta bağımlılık yaratıyor” dedi.
Bahçede vakit geçirmeleri önemli
Uzaktan eğitimde ders içeriklerinin çocukları uyarmadığını hatırlatan Gür, “Zaten kısa olan dikkat süreleri dersleri dinlemelerini daha da zorlaştırıyor. Burada ebeveynlere çocukların boş zamanlarını çevirimiçi oyunlarda geçirmelerinin önüne geçmek gibi önemli bir rol düşüyor” önerisinde bulundu.
Gür, ebeveynlerin çocukları farklı aktivitelere yönlendirilmelerini tavsiye ederek, “Dikkatlerini çeken, sevecekleri hobilere başlatabilirsiniz. Farklı elişi becerileri geliştirebilirler, bahçe işlerine yönelik etkinliklere katılabilirler” dedi.
Çocukta DEHB varsa, öğretmeninin bunu bilmesinin faydalı olacağını söyleyen Gür, bu bilginin öğretmenin çocuğun bazı davranışlarının nedenini anlamasına ve buna yönelik çözümler üretmesine yardımcı olacağını aktardı.
Anlatımlar kısa sürmeli
Gür, öğretmenlerin ders içeriklerini hazırlarken öğrencilerin dikkatlerini çekecek anlatımlara yer vermelerinin önemli olduğunu söyleyerek, canlı görseller, kısa videolar ya da kısa süreli deneylerle sadece DEHB’li çocuklar için değil tüm öğrenciler için daha etkili bir aktarım olacağını kaydetti.
Yetişkinlerin dahi uzun süren bir anlatımı dinlemekte zorladıklarını hatırlatan Gür, “Eğitim, çevirimiçi ortamda daha da güç oluyor. Anlatımların daha kısa yapılarak, bu anlatımların arasında görseller, konuyu zenginleştirmeye yönelik efektler, kısa videolar eklenirse hem dersi zengin ve akılda kalıcı kılacak hem de çocukların tekdüze anlatımdan sıkılarak dersi dinlemeyi bırakmalarının önüne geçilecektir” dedi.