COVID19, Akciğer ve Solunum Yolları Enfeksiyonları
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ), Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Cengiz Gökeri, bakteri ve virüslerle mücadelede vücudun savunma mekanizması olan bağışıklık sisteminin ikiye ayrıldığını belirterek, hızlı ve doğuştan sahip olduğumuz doğal bağışıklık ile gelişmesi daha uzun süren ancak daha spesifik olan kazanılmış bağışıklık olarak sayılabileceğini dile getirdi.
Doğal bağışıklığın sağladığı koruma yöntemlerinin öksürük, hapşırma ve balgam çıkarma gibi reflekslere ilaveten sıcaklık, halsizlik, ödem gibi semptomların belirdiği enflamasyon evresini başlattığını kaydeden Gökeri, doğal bağışıklığın çoğu zaman mikroplara yeterli direnç gösterdiğini ancak ömrünün kısa olduğunu aktardı.
Dr. Gökeri, bu nedenle mikropların doğal bağışıklık sistemiyle temizlenmesi için sınırlı bir süre olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle akciğerleri etkileyen virütik enfeksiyonlarda tamamen iyileşme süreci 10 ile 14 gün arasındadır. Bunun sebebi, gelişmesi 7-10 gün süren kazanılmış bağışıklık sisteminin gelişmekte olmasıdır. Bu sürecin sonunda, SARS-CoV-2’nin tamamen nötürleşmesinde etkili olan IgG proteinleri (antikorları) üretilir ve bize yıllar boyunca sürebilen bağışıklık sağlanır” açıklamasında bulundu.
Zatürre veya pnömoni hastalarında sık görülen komplikasyonlardan birinin nefes darlığı ve akciğer yetmezliği olduğunu da kaydeden Gökeri, “Akciğerlerin hasara uğrayıp elastik kapasitesini kaybetmesi ile birlikte akciğerlerde enflamasyon sonucunda ödem oluşur. Genç ve sağlıklı bireylerde pnömoni patolojisi çok sık görülmez ve semptomlar çok ağırlaşmadan genellikle hastalar iyileşir. Pnömoni’nin risk grubu arasındaki 5 yaş altı çocuklar, 60 yaş üstü yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireylerin solunum cihazlarının desteğiyle tedavi edilmesi gerekebilir” dedi.
Dr. Gökeri, tedaviye geç kalınması durumunda akciğerlerin gördüğü hasar sonucunda mikropların kan dolaşımına sızabileceğine dikkat çekerek, “Buna sepsis denir ve pnömoninin en tehlikeli komplikasyonlarından biridir. Sepsis sayesinde mikroplar diğer organlara bulaşıp çoklu organ yetmezliğine sebep olabilir. Bu sebeplerden dolayı, özellikle bakteriyel pnömoni tetkiki konan hastaların acil bir şekilde antibiyotiğe başlatılması gerekir ve hastane ortamında takibi yapılır.” ifadesini kullandı.
Dr. Gökeri, virütik enfeksiyonlarda antibiyotiklerin etkili olmadığının doğru olmasına rağmen bakteri ile virüsün aynı anda akciğerleri etkilediği “süper-enfeksiyon” senaryosunu engellemek için, COVID 19 pozitif vakalarına antibiyotik tedavisi yapıldığını da sözlerine ekledi.