Covid-19 salgını nedeniyle kamusal alanların yeniden düzenlenme ihtiyacı ortaya çıkıyor
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cemil Atakara, bilim insanlarının öngörülerine göre dünyada Covid-19 gibi salgınların tekrardan yaşanabileceğini aktardıklarını belirterek, “Bu bağlamda kamusal alanların iç mimari öğelerinin ve açık alanların yeniden düzenlenme ihtiyacı ortaya çıkıyor” dedi.
Atakara, nüfusunun yoğun olduğu alanlarda dönüşümün kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Örneğin şu anda mevcut bir kamusal alanda giriş çıkışların tek bir kapıdan yapıldığı yapılarda, yeni standartlarla birlikte giriş çıkışların farklı kapılarla yapılması, virüsün yayılma riskini azaltacaktır. Ayrıca bu kapıların daha transparan görülebilir şekilde tasarlanarak, insanların mesafeyi tanımlayabilmesini sağlanabilir” şeklinde konuştu.
Ana mekânların planlanması konusunda yeniden değerlendirilmesi gereken bir diğer konunun ise ortak alanların konum ve kapasiteleri olduğunu açıklayan Atakara, mümkünse mevcut yapılarda iç bahçelerin artırılmasının, balkonların ve teras kullanımının yaygınlaştırılmasının yararlı olduğunu aktardı.
Atakara, bir diğer önemli nokta ise malzeme seçimi ve kullanımı olduğunu belirterek, “Bilindiği gibi virüsün yüzeylere tutunabilme olasılığı vardır. Bu sebeple yüzeylerin kolay temizlenebilir, kompakt detayların geliştirilmesi gerekiyor” dedi.
Havalandırma sistemlerinin özellikle iç mekânlarda düşünülmesi gerektiğini kaydeden Atakara, “Virüsün bir süre zemin üzerinde yaşayabilme özelliği ve havanın aşağıdan yukarıya hareket etmesi virüsün bulaşma oranını artırabilmektedir. Bu sebeple havalandırma hareketinin yukarıdan aşağıya doğru yönlendirilmesi gerekiyor” bilgisini paylaştı.
Atakara, alışveriş merkezlerinin alan olarak daha fazla dolaşmaya yönelik planlandığını belirterek, “Pandemi sonrası belli bir rota ve tek yönlü hareket edilmesine olanak sağlayacak şekilde düzenlemesinin iç mekândaki temasın azaltılmasına neden olacaktır” dedi.
Pandemi sonrasında kullanıcıları doğa ile bütünleştirmek adına şehir dışlarına taşınmalarının söz konusu olabileceğini dile getiren Atakara, “İnsanlar, ulaşım kolaylığından dolayı şehri tercih ediyorlar. Fakat artık özellikle bazı meslek gruplarında işlerin büyük bir bölümünün ev ortamında yapılabileceği görüldü. Bu tarzda çalışabileceklerin şehirden uzakta konut edinebilme olanakları doğdu” ifadesini kullandı.
Atakara, birçok kamusal alanda artık bireysel alanların talep göreceğine dikkat çekerek, “Bu bağlamda yeni yapılar yapılırken sosyal mesafeyi koruma ve bu anlamda mekânları büyütme ihtiyacı olacaktır. Özellikle şekilsel, geometrik tasarımların kurgulanmasında mimarlara büyük görev düşmektedir” ifadesini kullandı.