Covid-19 ile etkileşimin kanıtı yok
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kuşaf, Covid-19 salgını nedeni ile ülkemizde ve dünyada internet aracılığı ile veri paylaşımının hız kazandığına değindi. Prof. Dr. Kuşaf, 5G dönemi yaklaştıkça, bu yeni nesil teknoloji ile insan sağlığına olası etkileri konusunda tartışmalar çıktığının altını çizdi.
Yeni nesil mobil haberleşme sitemi 5G’nin veri aktarım hızını ve kapasitesini daha da artırabilmek amacı ile tasarlandığını kaydeden Prof. Dr. Kuşaf, “Mobil haberleşme sistemi 5G’nin çalışma frekansları 6 GHz altı ve 26 GHz olarak düşünülmektedir. Her iki frekans bandında yayılan elektromanyetik ışınımların iyonlaştırıcı özelliği bulunmamaktadır. Bununla birlikte soğurulan enerji miktarı ve vücut ısısındaki artış; elektromanyetik ışınıma maruz kalma süresi, elektromanyetik alan şiddeti, frekansı ve ışınım kaynağına olan mesafeye bağlı olarak değişebilmektedir” ifadesini kullandı.
“Işınım güç yoğunluğunun artışı insan sağlığına olumsuz etki yapıyor”
Prof. Dr. Kuşaf, insan sağlığının etkilenmemesi için ışınım eşik değerleri konusunda yapılan çalışmalarda, 100 kHz-10 GHz bandında eşik değerlerin özgül soğurulma oranı (SAR) ve akım yoğunluğuna bağlı olarak belirlendiğini,10 GHz-300 GHz bandında ise eşik değerlerin güç yoğunluğuna bağlı olarak belirlendiğinin bilgisini verdi.
5G haberleşme sisteminin kullanılması planlanan 26 GHz ve üzeri bandında mobil iletişim cihazının baz istasyonuna olan mesafenin artması durumunda ışınım güç yoğunluğunun da artacağını belirten Kuşaf, bu durumun insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri bulunduğunu söyledi.
“Telefonu açtıktan sonra kulağımıza getirmeliyiz”
Prof. Dr. Kuşaf, Covid-19 ile 5G mobil iletişim sistemi arasında bilimsel olarak herhangi bir etkileşim olduğuna dair ispatlanmış çalışma bulunmadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Kuşaf, “Bununla birlikte UKÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği laboratuvarında yer alan Narda NBM-520 (Broadband field meter) ile yapmış olduğumuz ışınım ölçümlerinde, mobil cihaza çağrı geldiği zamandan görüşme kabulü başlama zamanına kadar güç yoğunluğunun yükseldiği ortaya çıkmıştır” dedi.
Ayrıca araştırmalarında çağrı gerçekleştirilecek zaman karşıda yer alan cihazın görüşme kabulünü onaylayana kadar yine güç yoğunluğunun yükseldiğinin ortaya çıktığını aktaran Kuşaf, “Bu nedenle görüşme kabulünden sonra mobil cihazımızı kulağımıza getirmemiz sağlığımız açısından daha uygun olacaktır” önerisinde bulundu.
Kuşaf, ayrıca görüşmelerin internet aracılığı ile yapılmadığı durumlarda mobil cihazın Wifi ve mobil veri özelliğinin kapatılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, “Çünkü Wifi ve mobil veri özeliğinin kapatılması ile ışınım yayılma gücü azalacağı için daha sağlıklı bir ortam oluşacaktır” ifadesini kullandı.