Çocuk Koruma Politikası Şart!
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bengü Berkmen, Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamada bir yıl içerisinde çocukların %23’ünün fiziksel, %36’sının duygusal, %26’sının cinsel yönden ve %16’sının ihmal yönünden istismar edildiğini belirterek, çocuk istismarının tüm dünyada toplum sağlığını etkileyen önemli ve yaygın bir problem olduğunu söyledi.
Problemin bu denli yaygın olması, çocuk istismarının varlığının kabul edilmemesi ya da böyle bir durumda nasıl davranılması gerektiğinin bilinmemesi olduğunu kaydeden Berkman, bu durumun problemin çözümüne ilişkin en büyük engel olduğunu da belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Berkmen, ülkemizde çocuk istismarının önlenmesi için bir çok alanda kapsamlı adımların atılması gerektiğini dile getirerek, “Bunlardan ilki, ülkemizde henüz geliştirilmemiş olan Çocuk Koruma Politikası’nın mümkün olan en kısa sürede oluşturulması ve yasaların bu doğrultuda güncellenmesidir” dedi.
Üç aşamalı çalışma…
Problemin önlenmesinin ikinci ayağında ise üç aşamalı bir çalışma yapılması gerektiğini aktaran Berkmen, söz konusu çalışmalar ile hem çocukların hem de yetişkinlerin bilgi ve farkındalık düzeylerini arttıracak önleme programlarının hayata geçirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Berkmen, birincil düzey önleme çalışmalarının herhangi bir istismar riski olmadan ya da başlamadan önce toplumun tüm kesimlerine yönelik yapılan çalışmaları kapsadığını belirterek, bu çalışmalardaki amacın bireylerin bilgi ve farkındalık düzeylerini artırarak, risk yaratacak faktörleri başından elemek olduğunu kaydetti.
İkincil düzeydeki çalışmaların ise risk yaratan durumlara karşı riski azaltmak ya da ortadan kaldırmak için yapılan çalışmalar olduklarını söyleyen Berkmen, bu çalışmaların hedefin ise kötü muamele görme riski olan çocukların ve riskli ailelerin yer aldıklarını vurguladı.
Berkmen, üçüncül düzeydeki önleme çalışmalarının istismar edilen/kötü muameleye maruz kalan kişilerin yaşadıkları olumsuz durumları azaltmak ve yeniden tekrarlanmasını önlemek üzere yapıldığını dile getirerek, istismar sonrası rehabilite çalışmaları, istismarcının uzaklaştırılması, çocuğun yaşadığı sağlık ve sosyal yaşamındaki olumsuzlukların azaltılması gibi çalışmaları kapsadığını söyledi.
Tüm bu çalışmaların sistemli bir şekilde gerçekleştirilmesine dikkat çeken Berkmen, “Hem çocukların hem de çocuklarla temas halinde bulunan başta ebeveynler olmak üzere tüm meslek gruplarının bu konudaki bilgi ve farkındalık kazanmış olması çocuk istismarının önlenmesinde önemli rol oynamaktadır” dedi.