8 Mart, emekçi kadınların eşitlik mücadelelerinde bir dönüm noktasıdır
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi (UKAMER) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mihrican Aylanç, 8 Mart’ın emekçi kadınların adil ve eşit dünya arayışlarında bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “8 Mart, her ne kadar çeşitli kutlamalarla kadının değerini öne çıkarmaya yönelik bir güne dönüştürülmüşse de bu günü yaratan acı gerçeklerle her yıl yüzleşmek durumundayız” dedi.
Covid-19 pandemisinin kadınların yaşamındaki zorlukları daha da arttırdığına dikkat çeken Aylanç, “Bu süreç kadınların işsizliğini, daha fazla mesai ve emek üretimini kaçınılmaz kıldı” şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Aylanç, kadınların büyük oranda şiddete maruz kalan sınıf olduğunu ve kadınlığından ötürü değersizleştirildiğini, güvenlik sorunuyla yüz yüze geldiğini kaydetti.
Toplum nüfusunun önemli bir kesimini oluşturan kadınlar, insan hakları ihlali yaşıyor!
Kadınların eşitlik ve güvenlik sorunlarının kıskacında insan haklarının ihlali ile karşı karşıya olduğunu belirten Aylanç, bu konuda toplumsal bir mücadele ve birliğe ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Aylanç, bu amaçla iki yıldır UKAMER olarak çalışmalarda bulunduklarının altını çizerek, “Kamuda farkındalık yaratmaya yönelik faaliyetlerimizin yanında, kadınlara sosyal ve psikolojik destek sağlayacak yardım programlarımız ve Milli Eğitim Bakanlığı’mız işbirliğinde toplumsal cinsiyet eğitiminin bir basamağı olan anne eğitimleri ile kadının statüsünün iyileştirilmesi yolunda ilk adımlarımızı attık” dedi.
Üniversite’nin uluslararası hakemli dergisi folklor/edebiyat bünyesinde yürütülen “Kadın Çalışmaları Özel Sayısı” ile bu alanda uzmanlaşan önemli sayıda akademisyenin yeni araştırma sonuçlarını paylaşmaya hazırlandıklarını kaydeden Aylanç, kadını sorun odaklı bakış açısının dışında değerlendirecek, kadınların üreticilik ve yaratıcılık yönünü ortaya çıkaracak kültürel ve sanatsal etkinlikler de planladıklarını aktardı.
Aylanç, yakın dönemde Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Yüksek Lisans Programı’nı hayata geçirmeye hazırlandıkları bilgisini vererek, uzmanlar eşliğinde düzenleyecekleri ‘Çocukluktan Yetişkinliğe Toplumsal Cinsiyet Atölyesi’nin bu yolda atılacak adımlardan bazıları olduğunu söyledi.
Toplumsal huzur, güvenlik ve mutluluğun cinsiyet sınıflarını ayrıştırmamakla mümkün kılınabileceğini dile getiren Aylanç, “Bunun için farklılıkları bir araya getirecek, bireyi cinsiyetiyle birlikte toplumsal yapının her kademesinin ortağı yapacak anlayışlar üretmek insanlığa hizmettir” ifadesini kullandı.